Bu kalp seni unutur mu?
Kalp. Hayat denen orkestranın maestrosu. Tüm orkestra üyeleri teker teker iflas etse de, hatta beyin ölmeye karar verse de, maestro işine devam eder. Onun batonu bıraktığı, tüm seslerin sustuğu âna ‘ölüm’ diyoruz. O âna kadar mucizevi bir performansla çalışır. Avucunuzu dakikada 70 defa açıp kapattığınızı düşünün. Sonra bu işlemi her gün 104 bin kez tekrarladığınızı. Bu rakamı 30’la çarptığınızı, sonucu 12’yle… Hatta biraz daha ileri gidin ortalama 70-80 yıllık insan ömrünün dakikalarını hesaplayın. İnsan aklının sınırlarını zorlayan bir matematik var burada. Tüm bu süreçte bize “Bu kalp seni unutur mu?” mesajını veriyor, sürekli kasılıp gevşeyerek vücuttaki tüm organlar için gerekli kanı pompalıyor.
Peki bu kadar kıymetli bir organa gereken önemi veriyor muyuz? Ya da şöyle sorayım: Bu önem nasıl verilir? Sorunun cevaplarını içeren şahane bir kitap çıktı geçtiğimiz hafta. A7 Kitap tarafından yayımlandı: “Kalbinize Bir Demet İyilik”. Yazarı Kardiyolog Dr. Demet Erciyes. Türkiye’nin en değerli kardiyologlarından biri. 1989’da İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Üniversitenin Kardiyoloji Enstitüsü’nde uzmanlığını tamamladı. Fransa hükümetinden aldığı burslarla Paris’te Sorbon Üniversitesi’nde kardiyoloji eğitimi gördü. Halen Monako Kalp Merkezi’nde (Centre Cardio Thoracique de Monaco) , İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nde ve Infinity Regenerative Clinic’te hekim olarak görevini sürdürüyor. Ve aynı zamanda Milliyet Gazetesi’nde “Bir Demet Sağlık” adlı köşesini yazıyor. Çoook uzun bir biyografisi, tv programları, makaleleri, ödülleri, rektör danışmanlığı, öğretim görevliliği var.
Maestro iyiyse orkestra da iyi
Ben, aynı gazetede çalıştığımız için son 10 yıldır yazıları vesilesiyle tanıdığım Erciyes’in yazar yönünü vurgulamak istiyorum bu yazıda. Çünkü yazdığı kitap, kalp kadar hayati. Sakın aklınıza kalp hakkında yazılmış, hastalıklar ve tedavilerle ilgili akademik bir yayın gelmesin. Bu kitapta Dr. Erciyes’in ısrarla üzerinde durduğu konu koruyucu kalp sağlığı. Kalp hastalıklarına yakalanmamak için neler yapmalı, nelere dikkat etmeliyiz? Bu bakış açısı çok önemli çünkü Dr. Demet Erciyes‘in verdiği bilgiye göre Türkiye’de ve dünyada ölüm sebepleri arasında birinci sırada kalp damar hastalıkları geliyor. Ürkütücü! Ama hemen ardından ekliyor yazar: “Bu hastalıklar, önlenebilen hastalıklar sınıfına girer. Ayrıca kalp damar sağlığını korumak için alınacak tüm tedbirler aynı zamanda diğer tüm organları da korur.” Maestro iyiyse orkestra da iyi özetle.
Bu bakışaçısından hareketle başlıyor Dr. Erciyes ‘en sadık ve en vefalı’ organımız olan kalbimize yapacağımız iyilikleri sıralamaya. Adını bu iyilik kavramından alan kitabın derdi hastalık oluşsun da tedavisi ile uğraşalım değil, onu nasıl önleyebiliriz. Çok önemli bir noktaya da dikkat çekiyor yazar: “Yılda bir veya iki kez yapılan kontroller ve külfetli, pahalı belki de gereksiz birtakım ileri tetkiklerle kalbimizi sağlam tutmayı beceremeyiz”. İşte bu noktada, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nde Koruyucu Kardiyoloji Bölümü’nün kurucusu olan Dr. Demet Erciyes, çok kolay okunan, su gibi akan bir dille kalbe dokunan bilgilere, yaşanmış vaka hikâyelerine, doktorluk anılarına yer verdiği kitabında kalbi korumanın yolları için 30 yılı aşan mesleki birikimini cömertçe bizlerle paylaşıyor.
Ben dahil, yaşama sanatına inandığı hâlde, yılda bir tetkik yaptırıp “Kan testleri, efor testi, EKG, EKO, hepsi tamam. Kalbim bomba gibi” deme kolaycılığına kaçıp konunun ‘koruyucu’ kısmını pek önemsemeyenlerde yarattığı farkındalık için Dr. Demet Erciyes’e teşekkür ederim.
Maestroya bir ‘demet’ iyilik boynumuzun borcu. Kitabı okumanızı çok isterim.
İyi pazarlar.